Son yıllarda iş arayanlar ve işverenler arasında bir çelişki gözlemleniyor. İş arayanlar uygun iş bulmakta zorlanırken, işverenler de nitelikli işçi bulmakta güçlük çekiyor. TÜİK’in 2023 verilerine göre Türkiye’de 3 milyon 424 bin kişi işsiz. Ancak bu durum ilk bakışta birbiriyle çelişiyor gibi görünse de iş piyasasının derinlerine indiğimizde karşımıza çıkan gerçekler bu paradoksu açıklıyor.

3 Milyon 424 Bin İşsiz

Bir Yanda İş Bulamayanlar, Diğer Yanda Çalıştıracak İşçi Bulamayanlar

Büyük şirketler, özellikle Amazon gibi devler yüksek personel devir hızlarıyla dikkat çekiyor. Şirketler her yıl büyük miktarlarda işe alım yapmasına rağmen çalışanların büyük bir kısmı ilk 90 gün içinde işten ayrılıyor. Bu durum açık pozisyonların piyasada sürekli olarak dolaşımını sağlıyor ve iş arayanlar için kafa karıştırıcı bir durum oluşturuyor.

Diğer yandan iş arayanlar açısından durum daha da karmaşık. Resmi işsizlik rakamları dar bir tanımlamaya dayanıyor ve teknik kriterlere uymayan milyonlarca kişiyi dışarıda bırakıyor. Gerçek iş piyasası bu resmi rakamların çok ötesinde bir karmaşıklığa sahip.

Hayalet İşler ve İş Arama Platformlarındaki Taktikler

Bir Yanda İş Bulamayanlar, Diğer Yanda Çalıştıracak İşçi Bulamayanlar

İş piyasasındaki bir diğer önemli sorun ise ‘hayalet işler‘. Şirketler gerçekte doldurmayı planlamadıkları pozisyonları ilan ederek kendi yetenek havuzlarını genişletmeyi, rakipleri hakkında bilgi toplamayı ve yatırımcılara büyüdüklerini göstermeyi hedefliyor. Bu strateji iş arayanların boşa zaman harcamasına neden oluyor. LinkedIn ve Indeed gibi platformlarda bu taktik yoğun olarak kullanılıyor ve pek çok kişi tarafından eleştiriliyor.

Sonuç olarak şirketler sürekli değişen stratejilerle en iyi yetenekleri çekmeye ve tutmaya çalışırken, iş arayanlar hayal kırıklığına uğrayarak kendi yollarını aramak zorunda kalıyor. İş piyasasının bu dinamikleri hem iş arayanların hem de işverenlerin stratejilerini sürekli olarak yeniden değerlendirmelerini gerektiriyor.

Paylaş:
Yorum Yap