Otomobil sektörü sürekli gelişen teknolojiler ve düzenlemelerle şekillenmeye devam ediyor. Türkiye’de otomobil üreticileri ve tüketiciler için yeni bir dönem başlıyor. Türkiye hükümeti, Avrupa Birliği Araç Genel Güvenlik Yönetmeliği‘ni (GSR) kabul etti ve bu önemli düzenleme 7 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girecek. Bu yeni yönetmelik sıfır kilometre otomobillerin satışı için bazı güvenlik özelliklerinin zorunlu hâle gelmesini öngörüyor.
Yönetmelikle Gelen Zorunlu Güvenlik Özellikleri
Yeni düzenleme kapsamında otomobiller; acil durum frenleme asistanı, sürücü yorgunluk algılama sistemi, alkol kilidi hazırlığı, kaza veri kaydedicisi, ani fren durumunda otomatik yanan flaşörler, önden çarpmada yaya koruması için ‘safety glass‘ özellikli ön cam, trafik işareti algılama sistemini de içeren akıllı hız yardımı, direksiyon müdahalesini de içeren şerit takip asistanı, geri görüş kamerası veya arka park mesafe sensörü gibi özelliklerle donatılmak zorunda.
Türkiye Pazarında Otomobillerin Durumu
Bu düzenlemeler Türkiye’de otomobil üreticileri ve ithalatçılar için ciddi bir adaptasyon süreci gerektirecek. Piyasada bulunan birçok model bu yeni gereklilikleri henüz karşılamamakta. Özellikle 2023’te en çok satılan modellerin birçoğu bu kriterleri sağlamıyor. Türkiye’de en çok satan otomobiller arasında Fiat Egea Sedan, Renault Clio, Toyota Corolla gibi modeller bulunuyor. Bu araçların çoğu gerekli güvenlik donanımlarını opsiyonel paketlerle sunuyor veya hiç sunmuyor. Örneğin Toyota Corolla ve Dacia Duster gibi popüler modeller sürücü yorgunluk algılama sistemi gibi kritik bir özelliği sunmamakta. Bu durum söz konusu araçların Türkiye pazarında satışının durdurulmasına neden olabilir.
Uyum Sağlayan Modeller ve Yeni Zorluklar
Diğer yandan Hyundai i20, Opel Corsa, Togg T10X V2 ve Peugeot 3008 gibi modeller yeni düzenlemeleri karşılayabilen özelliklere sahip. Bu araçlar yüksek güvenlik standartlarına uygun olarak tasarlanmış ve piyasaya sürülmüş durumda.
Otomobil üreticileri ve tedarikçiler için bu yeni dönem özellikle stok yönetimi ve üretim planlaması açısından zorluklar barındırıyor. Örneğin 7 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye ulaşacak olan siparişlerde araçların bu yeni düzenlemelere uygun olup olmadığı büyük bir belirsizlik yaratıyor. Bu durum hem tedarik zincirlerinde aksamalara hem de ekonomik olarak belirsizliklere yol açabilir.
Türkiye Otomobil Pazarında Büyük Dönüşüm
Sonuç olarak Türkiye’deki otomobil pazarı Avrupa Birliği Araç Genel Güvenlik Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesiyle önemli bir dönüşüm sürecine girmiş bulunuyor. Bu süreç hem tüketiciler hem de üreticiler için yeni fırsatlar ve zorluklar anlamına geliyor. Tüketiciler için artan güvenlik önlemleri daha güvenli araç kullanımı imkanı sunarken; üreticiler için de mevcut üretim ve tedarik süreçlerini gözden geçirme ve yeniden yapılandırma zorunluluğu doğuruyor. Önümüzdeki dönemde bu düzenlemelerin sektör üzerindeki etkilerini daha net gözlemleyebileceğiz.