Dalış yaparken çekilen videolarda dalgıçların kanının yeşil göründüğüne şahit olmuş olabilirsiniz. Bu bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bir sahne olsa da aslında ardında oldukça basit bir bilimsel açıklama yatıyor. Işık ve suyun nasıl etkileşime girdiğini anlamak bu fenomeni kavramamıza yardımcı olacaktır.
Işık, Su ve Renk Etkileşimi
Her şey ışığın nesnelerden nasıl yansıdığı ve gözümüze ulaştığı ile başlar. Normal şartlarda nesneler farklı ışık spektrumlarını emer ve yalnızca bazılarını yansıtır. Örneğin kırmızı nesneler çoğunlukla kırmızı ışığı yansıtırken diğer renkleri emer. Kan da benzer şekilde davranır; çoğu rengi emer ve özellikle kırmızı spektrumda ışığı yansıtır. Ancak kan az miktarda yeşil ve mavi ışığı da yansıtabilir.
Su altında ise durum farklılaşır. Su özellikle kırmızı ışığı emme eğilimindedir. Bu suyun hafif mavi görünmesine neden olur. Derinlere indikçe kırmızı ışık tamamen emilir ve yalnızca yeşil ışık kalır. Bu nedenle okyanusun derinliklerinde kanamalar yeşil olarak görülür.
Derin Deniz Canlılarının Renk Adaptasyonu
Bu ilginç fenomen derin denizde yaşayan canlıların renk adaptasyonlarına da ışık tutmaktadır. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne göre derin denizdeki siyah hayvanlar mevcut ışığın tüm renklerini emerken, kırmızı hayvanlar yansıtacak kırmızı ışık olmadığında siyah gibi görünür. Bu kırmızı ve siyah hayvanların okyanusun derinliklerinde daha baskın olmasının nedenlerinden biridir.
Bu bilgiler okyanusun derinliklerinde yaşayan canlıların renk adaptasyonlarını ve ışığın su altındaki davranışlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Böylece su altı dünyasının bu gizemli yönlerini keşfederken bilimin ışığında daha bilinçli bir şekilde gezegene hayranlık duyabiliriz.