Uzay keşiflerinin geleceği ışık hızına yaklaşma ve belki de onu aşma fikriyle doludur. Günümüz teknolojisi ile Alpha Centauri gibi en yakın yıldız sistemlerine ulaşmak 50.000 yıldan fazla sürüyor. Ancak modern bilim ve teknolojinin sınırlarını zorlayan yenilikçi fikirler bu süreyi dramatik şekilde kısaltabilir.
Norveçli Profesör Espen Gaarder Haug fotonları kullanarak ışık hızının %99,999’una ulaşabilecek bir uzay aracı tasarlamayı mümkün kılabilecek bir teori ortaya koydu. Fotonların kütlesiz oluşu onları ideal enerji kaynakları yapar. Bu bağlamda güneş yelkeni gibi teknolojiler devreye giriyor. Güneş yelkenleri güneş rüzgarlarını kullanarak uzayda hızlanmayı sağlayan ince, geniş yüzeylerdir. Japonya Uzay Araştırma Ajansı tarafından 2015’te test edilen bu teknoloji LightSail 1 uydusu ile yaklaşık 10 metre/saniye hız artışı sağlamıştı. Ancak bu sistemlerin manevra kabiliyetleri sınırlı.
2015’te Japonya Uzay Araştırma Ajansı Tarafından Güneş Yelkeni Testleri Gerçekleştirildi
NASA ise güneş yelkeni teknolojisini geliştirmek için difraktif yelkenler üzerinde çalışıyor. Bu yelkenler üzerlerine yerleştirilen küçük optik ızgaralar ile güneş ışığını daha verimli kullanmayı amaçlıyor, böylece daha fazla hız ve manevra kabiliyeti sunuyor.
Miguel Alcubierre’nin 1994 Warp Sürücüsü Modeli
Öte yandan, ışık hızında yolculuk etmek bazı tehlikeler de barındırıyor. Örneğin ışık hızında seyahat eden bir uzay gemisi durmaya çalıştığında önünde biriken fotonlar büyük enerji açığa çıkarabilir. İtalyan fizikçi Stefano Finazzi’ye göre bu enerjinin yönetilmesi için hızın kademeli olarak düşürülmesi gerekiyor.
Ayrıca 1994’te Meksikalı fizikçi Miguel Alcubierre tarafından önerilen warp sürücüsü uzay-zamanı bükerek ışık hızından daha hızlı hareket etmeyi teorik olarak mümkün kılabilir. Ancak bu teknoloji uzay-zaman dokusunu bozabilecek ve evrene zarar verebilecek potansiyele sahip.
Işık Hızını Aşmanın Mümkün Olup Olmadığı
Sonuç olarak, ışık hızına yaklaşma ve onu aşma hayali modern bilimin en büyük hedeflerinden biri. Ancak bu yolculuk hem teknik zorlukları hem de potansiyel tehlikeleri ile dolu. Bilim insanları bu sınırları aşmanın güvenli yollarını keşfetmek için çalışmalarına devam ediyor.
Kaynak: Space